SEVDİĞİM FİLMLER 3

GUGUK KUŞU;

1975 ABD yapımı filmin yönetmeni Milos Forman. Jack Nicholson, Louise Fletcher, Michael Berry man baş rollerde. Akıl sağlığı bozuk olduğu için bir akıl hastanesine sevki isteyen bir mahkumun başına gelenlerin anlatıldığı filmde Jack Nicholson rolünün hakkını veriyor. Mahkum, kaçma planları yaparken, diğer hastalarla da iletişim halindedir. Baş hemşire kurallara bağlı ve çok despottur. Terapilerde hastalara kötü örnek olduğunu düşündüğü için mahkumla büyük sorunlar yaşar.

SALOME;

2002 Yapımı filmin yönetmeni Carlos Saura. Aida Gomez, Pere Arquillue, Paco Mora, Carmen Villena başrollerde. Gerçekte bir dansın sahneye konma aşamalarını yönetmen filmde gözler önüne seriyor. Görsel ve işitsel bir şölen olmuş film. Dans, sahne, kıyafetler, müzikler ve ekibin tüm çalışmasını izliyoruz. Salome klasik tiyatronun önde gelen eserlerinden biri. Tiyatroda bir eseri izlemek gibi filmi izlemekte. Müzikler çok güzel. Flamenkodan hoşlananlar için keyifli bir film.

TANGO;

Carlos Saura'nın yönettiği film 1998 yılında çekilmiş. Baş rollerde; Mia Maestro, Cecilia Narova, Miguel Angel Sola var. Bir başka müzikli danslı film. Ünlü yönetmen,eşi tarafından terk edilmiştir. Üzüntüsünü yenmek için bir film yapmaya karar verir.Oyuncu seçimlerinde tanıştığı genç dansçıya aşık olur. Dansçı kız ise, film yatırımcısının metresidir. 

DAMDAKİ KEMANCI;

1971 Yapımı bir müzikal film. Yönetmeni Norman Jewison, senarist Joseph Stein, oyuncular ise; Topol, Norma Crane, Leonard Frey, Paul Mann. Film çarlık rusyası döneminde bir köyde geçiyor. Fakir ama geleneklerine sıkı sıkıya bağlı köyde Sütçü Tevye ve kızlarının başından geçenler, Rusya'daki değişimle birlikte anlatılıyor. 

AMADEUS;

1984 Milos Forman'ın yönettiği filmi. Oyuncular; Murray Abraham, Tom Hulce, Elizabeth Berridge. Wolfgang Amadeus Mozart'ın hayatını rakibi Salieri'nin ağzından anlatıyor. Son derece esprili, dönemi, olayları üçüncü bir kişinin ağzından izliyoruz. 

Z-ÖLÜMSÜZ;

1969 Fransa, Cezayir yapımı filmin yönetmeni Costa Gavras. Baş rollerde ise, Jean-Louis Trintignant, Yves Montand, Jacques Perrin . Siyasi- politik bir film. Sol görüşlü politikacı, sağcılar tarafından öldürülür. Cinayet sonrasında olay örtpas edilmeye çalışılır. Davaya bakan savcı,olayı incelemeye başlayınca devletin karşısına çıkardığı engeller kesilmez.

SON İMPARATOR;

1987 ABD yapımı filmin yönetmeni Bernardo Bertolucci. Çin'in son hanedanı Qing'in son hakanı Puyi'nin yaşam öyküsünü görkemli bir dille aktarıyor seyirciye. İlk kez Çin hükümeti Yasak Şehirde film çekimine izin vermiş.3 yaşında imparator olarak tahta oturur, derken devrim olur, Çin Halk Cumhuriyeti kurulur. Sadece yasak şehri yönetmesi izni verilir. Japonya ile iş birliği yapar ve vatan haini olarak yargılanır. Son derece dramatik, müthiş bir kadro, özellikle tahta çıkarkenki görkem akıllarda yer tutacak nitelikte. Trajik bir hayat öyküsü.

GOMORRA;

2008 İtalyan filmi.Yönetmen; Matteo Garrone, oyuncular; Salvatore Abruzzese, Simone Sacchettino, Tony Servillo.2008 Cannes Jüri Büyük Ödülünü kazanan film, Roberto Saviano'nun aynı isimli kitabından uyarlanmış. Saviano ile yapılan röportajda dvd içinde sunuluyor. Mafya Saviano için ölüm emri vermiş bu kitabı yüzünden. Hala saklanıyor. Film Napoli de geçen hikayelerden oluşuyor. Mafya yüzünden hayatı kayan, bir hiç yüzünden öldürülen hayatları aktarıyor bütün doğallığı ile. Belgesel vari  bir çekim yapılmış. Birbirini tanıyan kişilerde var ama hikayeler kopuk kopuk. Etkileyici bir film. En çok etkilendiğim hikaye terzinin hikayesiydi.

CENNET BATIDA;

Costa Gavras'ın 2008' de yönettiği film. Baş rollerde; Riccardo Scamarcio, Eric Caravaca var. Mülteciler konusunu işlemiş film. Yasadışı yollardan gemiyle giderken, sahil güvenlik teknesini görünce arkadaşlarıyla denize atlayan çocuğun hikayesi özetle. Etkileyici ve düşündürücü bir film.

KÜÇÜK BUDHA;

1993 ABD, İngiltere, Fransa ortak yapımı. Bertolucci filmin yönetmeni. Budizm felsefesi, Buda'nın öyküsü ve öğretilerini anlatan ilginç bir film.  Filmde;  ölmüş olan büyük ruhani liderlerinin bir çocuğun vücudunda tekrar dünyaya gelmiş olduğu inancıyla hareket eden bir grup Budist rahibin Bhutandan ABD ye gelerek bu ruhu taşıdığına inandıkları Amerikalı küçük çocuğu ve  ailesini Bhutan'a davet etmeleriyle başlar. Bu arada rahiplerin küçük çocuğa hediye ettikleri kitap aracılığı ile de Budizm'in kurucusu olan Sidharta'nın  mistik öyküsü büyüleyici görüntüler eşliğinde anlatılır.