EKİM 2013

ETKİNLİKLER;

2011 de yelizciğim doğum günü hediyesi olarak bana Mısırlı Ahmet'in konserine bilet almıştı. Çok etkilenmiştim yaptıkları müzikten. Klasik Hint müziği ile caz harmanlanmıştı konserde. Aya İrini de olması da beni çok etkilemişti.Perküsyoncu Zakir Hussain, Niladi Kumar ve Mısırlı muhteşem bir gece yaşatmıştı izleyenlere. Bu yılda etkinlik listesinde adını görünce kimler olduğuna bile bakmadan bileti aldım. Son anda Yeliz de işlerini ayarladı ve yine birlikte izledik konseri.

Mulatu Astatke; Ethio-Jazz türünün yaratıcısı sayılan Etyopyalı bir müzisyen. Müzik eğitimin burslu olarak Amerika da almış ve ilk Afrikalı öğrenci olmuş. Diğer müzisyenler Hüsnü Şenlendirici ve Mısırlı Ahmetti ama; Astatkenin öğrencilerinden oluşan bir grup sahnede onu hiç yalnız bırakmadılar.  Mulatu vibrafon ve perküsyondaydı. James Arben; saksafon, bas klarnet, flütteydi. Byron Wallen trompet, Danny Keane, çello, Alexander Hawkins piyano ve klavyede, John Edwards kontrabas, Richard Baker, perküsyon ve Tom Skinner davuldaydı.

Ekim ayında Rusya gezimize koyduğumuz iki konser mutluluğumuza mutluluk kattı. İlk konser bir opera seçkisiydi. be in the mood for the opera" adını taşıyordu. Bolshoi tiyatrosunda oyunu izledik. Moskova'ya sabahın köründe geldiğimiz gün bu etkinlik yapılmamalıydı. Çok daha keyif alabilirdik.Güzel bir konserdi. Handel'den, Motzart'tan, Rossini'den, Verdi'den aryalar dinledik. Sahne göz alıcıydı. Arka fona yansıtılan detayları da beğeniyle izledik.

Marinesky, tarih boyunca Bolshoi'un hep rakibi olmuş. Aslında Kirov balesi ve  Bolshoi balesi yarış içinde olmuşlar. Giselle balesini izlemek büyük bir keyifti. Kendi balemizin hiçte rus balesinden aşağı kalır bir yanının olmadığını da görmüş olduk. Ama sahne tasarımlar, tiyatronun büyüklüğü, akustikte sınıfta kaldığımızı görmek içimi acıttı.

FİLMLER;

Evde belgesel filmlerden seçtiğim iki dvd izlendi. İlki denizin altında adını taşıyor. Deniz canlılarını izlemek belgeseller arasında ilk tercihim olmuştur. Beğenerek izledim bu filmi de. 

Diğer filmin adı microcosmos. 1996 İsviçre yapımı film, böceklerin dünyasını anlatıyor. Sıkılmadan hayranlıkla izledim, müziklerde çok başarılıydı.

KİTAPLAR;

orhan veli bütün şiirleri okundu keyifle. herkes okumalı bu kitabı.

Duyduğum yoktu ne vakittir
Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede;
İçime gene
Yolculuk mu düştü, nedir?
Nedir bu yosun kokusu,
Martıların gürültüsü havalarda;
Nedir?
Yolculuk olmalı, yolculuk.