Uzun bir süre kitaplıkta rafa o bana baktı, ben ona. Mehtap oku bu kitabı, kafa karıştırıcı dediği içinmi bilmem, bir türlü içimden gelmedi okumak.
Belki okunduğu yaşla, belki psikoloji ile ilgili kitabın insanda bıraktığı etki. Akıcı ve etkileyici bir kitap, özellikle yazıldığı yıllardaki yazarın öngörüsüne şapka çıkartılır cinsten bir kitap. Ama bende çok büyük bir etkisi olmadı. Sadece hızlı ve akıcı okuyamadığım bu dönemi aşmamı sağladı Şibumi.
Konusu Nicholai Aleksandroviç Hel'in bir çok ilginç özelliği vardır. yarı Rus, yarı Almandır. 2.dünya savaşında Çin' in Şangay şehrinde yaşarlarken, bir Japon generali tarafından büyütülür, 7 dili anadili gibi öğrenir. Go oyununu öğrenir ve hayatının amacı haline gelen şibumi felsefesini öğrenir. Şibumi; bilgilerden geçip basitliğe ulaşma sanatıdır. Kitapta hangi aşamalar sonrasında nasıl soğukkanlı bir katile dönüştüğünü öğreniriz. Bir Japon bahçesi vardır. Gurmedir. Silahsız öldürme sanatı üstadıdır. Mağaracıdır, dövüşçüdür, profesyonel terörist avcısıdır, ezoterik seks yapar, ‘yakın algılama’ konusunda bir numaradır ve bir dönem Amerikan gizli servisi adına çalışsa da azılı bir Amerika düşmanıdır.
Bundan sonraki olayları öğrenmek isteyenler kitabı okusunlar. Şimdiden temin ederim ki hiç pişman olmayacaklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder