7.04.2015

NİSAN 2015-KİTAPLAR




İlk okuduğum Murakami kitabı. Japonlar da bizim gibi kendi dillerinde anlamlı isimler koyuyormuş çocuklarına. Baş karakter Tsukuru Tazaki nin adında da, soyadında da renk yok. Hayatının da, adı ve soyadı  gibi renksiz olduğuna inanıyor.


Lise döneminde  bir arkadaş grubunun üyesi, fakir öğrencilere gönüllü ders veren bir grup. Topluluk iki kız ve üç oğlandan oluşuyor. Farklı kişiliklere sahip olmalarına rağmen birbirlerine çok bağlılar.  Liseden mezun olduklarında; Tsukuru Tokyo’da bir üniversiteye kabul edilmiş, diğer dördü ailelerinin yanında Nagoya’da kalırlar. Üniversitenin ilk yılın sonunda;  arkadaşları artık kendisiyle görüşmek istemediklerini söylerler ve  bir açıklama bile yapmazlar. Dışlanmanın darbesi o denli şiddetlidir ki, Tsukuru inanmazlıkla nedenini soramaz bile.  
20 yaşındaki genç adam bu olaydan sonra bunalımlı bir döneme girer. 

Aradan 16 yıl geçmiş, Tsukuru 36 yaşında başarılı bir mühendistir. Çocukluğundan beri arzuladığı tren istasyonları inşa etme işinde çalışır. Bir de kız arkadaşı vardır artık. Kız arkadaşı ile konuştukça rahatladığını farkeder. Eski grubunu paylaşır kendisiyle ve Tsukuru fark eder ki aradan yıllar geçmiş olsa da yakın arkadaşları tarafından terk edilmiş olmanın yarası hâlâ kapanmamıştır. Romanın bundan sonraki bölümü tam bir dedektiflik hikâyesi gibi akıcılık kazanır. Kız arkadaşının yardımıyla geçmişte kalmış arkadaşlarını yeniden bulur ve sorunun ne olduğunu anlamaya çalışır. Tsukuru geçmişe döner. Yolculuk başlar.
Çıktığı bu hac yolculuğunda kendi gerçeğini arar.Gerçekleri aradığı bu yolculukları onu önce Nagoya’ya, daha sonra Finlandiya’ya dek götürür.


Hiç yorum yok: