C. paralı, yalnız ve sıkıntılı bir gençtir. Belirli bir işi yoktur. Aylaktır. Her sabah işe gider gibi evden çıkar. Öğleye kadar arkadaşı ressam Sadık’ın atölyesinde, öğleden sonra başka bir yerde vakit öldürür..
Bir şey aramaktadır. Hayatını bağlayacak, onu mutlu edecek, aylaklıktan kurtaracak bir şey… Ama bulduğu an ondan kaçar. Günlerini lokantalarda, meyhanelerde, sinemalarda geçirir. Sık sık kendi iç dünyasına döner. Çevresini, insanları, geçmişini, çocukluğunu düşünür. Özellikle çocukluğunu bir türlü kafasından atamaz. Annesi, küçükken ölmüş, onun yerini teyzesi almıştır. Bundan dolayı, tanıştığı kadınlarda teyzesini arar.
Aylak Adam’ın kişiliğinde, Sadık’ın deyimiyle, ‘Bütün değerlerini yitirmiş, dayanacak bir şey’ arayan, henüz yolunu bulamamış aydın gençliğin tipik bir örneğini buluyoruz. Atılgan, toplumsal nedenlere inmeden, bu nedenlerin sonucunu, belirtilerini göstermekle yetinmiş. Aylak Adam’ın neden çıkmazdan kurtulamayacağını, neden mutluluğa eremeyeceğini sezmeyi okura bırakmış. (Fethi Naci).
Aile Çay Bahçesi romanında Müzeyyen’in hikayesi anlatılıyor. Ailenin sevilen kızı olan Müzeyyen kendi içinde bir çatışma yaşıyor. Sürekli kendini tanıma arayışı içinde. Hayatının dönüm noktası ise; kardeşinin olacağını öğrendiği gün. Domino taşları gibi sallanan aile çatısı altında psikolojisi zedelenen bir çocuk, kardeşinin doğumu ile en sevdiği kişiyi, annesini yitiren ve “iyi” olmaktan vazgeçen Müzeyyen anlatılıyor.
Bir kardeşi olmasının asıl sorumlusu babası, annesinin hamileliğinden başlayarak başka kadınların yatağına sığınır. Müzeyyen’in babasına duyduğu nefretin kaynağı olan bu kaçışların sebebini ise yıllar sonra öğrenebilecektir.
Yekta Kopan aile mekanizmasını, aile içi sorunları, aile içi gizli şiddeti detaylı tahlil etmiş. Bir erkek gözüyle kadının iç dünyasını, davranışlarını başarıyla tasvir etmiş olması da kitabı başarılı kılan unsurlardan bence.
Ben bir solukta okudum.
Kafesten bir kuş uçtu; Milos Forman'ın yönettiği "guguk kuşu" filminin tiyatro haline getirilmiş hali. Filminden çok etkilenmiştim. Tiyatro oyunu Kocaeli şehir tiyatrolarında sahne almış. Kitap haline getirilmesini de sağlamışlar. Tiyatro eseri okumayı üniversitede okuduğum dönemde Eminönünden Cağaloğluna giden yokuşun solunda yer alan Kültür Bakanlığına ait yayınevinden aldığım kitaplar etkili oldu. O dönemin ya da eski yıllara ait sahnelenmiş oyunların kitaplarını alarak ve okuyarak başladım. O kadar komik rakamlara satılıyordu ki tüm kitapları doldurmuştum çantama. Kapatıldi o yer. 2 liraya tiyatro oyunu okumak bir ayricalıktı benim için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder